“Fıstık ; bilgili ve faziletli insanlara benzer. Taşıdığı büyük kıymetlere rağmen alçakgönüllü ve kanaatkardır. Hiçbir bitkinin yetişmediği kurak, kıraç topraklarda, kayalıklarda biter ve yetişir.” Şöhreti ülke sınırlarını çoktan aşan, şehrimizin sembolü olan antepfıstığını C.Cahit GÜZELBEY böyle tanımlamıştır.Ünü, başta tadı olmak üzere fıstığın kendine has eşsiz özelliklerinden gelmektedir. Sert kabuklu olan antepfıstığı ticari alanda önemli değere sahiptir. Güneydoğu Anadolu Bölgesi, Türkiye antepfıstığı üretiminin %94.2’sini (32.986 ton) karşılar. Antepfıstığı meyilli, kayalık, kireçli ve kıraç sahalarda da yetişmektedir. Bölgemiz antepfıstığının gen merkezi içinde bulunuşu, yabani ağaç miktarı yönünden zengin bir potansiyele sahip oluşu, iklim ve toprak istekleri bakımından diğer meyve türlerine nazaran fazla seçici olmayışı bu ürünün yetiştirilmesini mümkün kılmaktadır. Antepfıstığında kolesterol yoktur. Kandaki kolesterol seviyesini düşürür, koroner kalp hastalığı riskini azaltır. 100gr. Antepfıstığı vücudun günlük protein, vitamin B1 ve fosfor ihtiyacının %35’ini karşılayabilmektedir. Antepfıstığı protein yönünden 2 kat, fosfor yönünden 4 kat sığır etinden daha üstündür. Vitamin A,B ve C kompleksince zengindir. Antepfıstığı şeker hastalığında da yenilebilir.